Minimal İnvazif Cerrahide Merak Ettikleriniz
Sağlık teknolojisindeki gelişmeler, cerrahi yöntemleri eskisinden çok daha güvenli ve konforlu hale getirdi. Bugün artık apandisit, safra kesesi, kasık fıtığı gibi sık yapılan ameliyatlar başta olmak üzere reflü, obezite, dalak ve tümör ameliyatları bile minimal invazif cerrahi (en az kesiyle yapılan kapalı yöntem) ile kolaylıkla gerçekleştiriliyor. Bu yöntem sayesinde vücutta büyük kesi açılmadığı için iyileşme süresi çok kısalıyor, ameliyat sonrası ağrı ve enfeksiyon riski de azalıyor.
Yaklaşık 25 yıldır kullanılan laparoskopik cerrahi, başlangıçta daha basit işlemler için tercih edilirken günümüzde gelişmiş ekipmanlarla oldukça karmaşık operasyonlarda bile güvenle uygulanıyor. Bu yöntemde karına birkaç milimetrelik deliklerden giriliyor, fiberoptik kamera ve özel cerrahi aletler yardımıyla işlem tamamlanıyor. Kamera görüntüsü 10–12 kat büyütülerek cerrahın görüşünü kolaylaştırıyor. Böylece hem operasyon çok daha hassas yapılabiliyor hem de doku hasarı en aza indiriliyor.
Klasik açık cerrahide, karın duvarı tamamen kesilip açıldığı için iyileşme süreci uzun sürer, ameliyat izi belirgin kalır ve karın içi organlar daha fazla travmaya maruz kalırdı. Oysa minimal invazif cerrahi ile kesi küçüldüğünden bu dezavantajlar ortadan kalkıyor. Ayrıca karın içinin kamerayla büyütülerek izlenmesi sayesinde ulaşılması zor bölgelerde bile detaylı müdahale yapılabiliyor.
Bu teknik sadece genel cerrahi alanında değil, jinekolojik cerrahide de yaygın olarak tercih ediliyor. Örneğin rahim alınması operasyonu (histerektomi), miyom çıkarılması, çikolata kisti tedavisi, tubal cerrahi (tüplerin açılması) gibi birçok jinekolojik ameliyat laparoskopiyle kapalı şekilde yapılabiliyor. Bu konularda daha fazla bilgi almak isterseniz Jinekolojik Muayene ve Mol Gebelik sayfalarımızı inceleyebilirsiniz.
Laparoskopik Cerrahinin Sağladığı Avantajlar
Laparoskopik cerrahinin sağladığı avantajlar oldukça fazladır. Bu yöntemde daha az kesi yapıldığı için hem ciltte iz kalmaz hem de kozmetik açıdan çok daha estetik bir sonuç elde edilir. Küçük kesiler nedeniyle hastalar ameliyat sonrası dönemi daha konforlu geçirir ve ağrı şikayetleri belirgin şekilde azalır. Hastanede kalış süresi de klasik cerrahiye göre çok daha kısadır; çoğu hasta 1–2 gün içinde taburcu edilir. İyileşme süresi hızlıdır, hastalar kısa sürede günlük yaşamlarına dönebilir. Ayrıca laparoskopi, enfeksiyon ve kesi yerinde fıtık gibi komplikasyon risklerini düşürür. Bir diğer önemli avantaj ise karın içi organların fonksiyonlarının korunmasıdır; çünkü açık ameliyatlarda görülebilen organ travması, kuruma ve fonksiyon kaybı gibi durumlar kapalı cerrahi yöntemlerde neredeyse hiç yaşanmaz.
Tubal Cerrahi ve Tüp Tıkanıklıklarının Açılması
Tubal cerrahi, kadınlarda tüplerin tıkalı olması nedeniyle ortaya çıkan kısırlık sorunlarının çözümünde uygulanır. Pek çok merkezde tüp tıkanıklığı görülen hastalara ilk seçenek olarak tüp bebek tedavisi önerilir. Oysa gelişmiş ülkelerde mikro cerrahi ve laparoskopiyle tüplerin açılması sağlanır ve kadın doğal yollarla gebe kalabilir. Özellikle tüplerin rahime açıldığı kısımlardaki hafif tıkanıklıklar fimbrioplasti adı verilen yöntemle açılarak gebelik şansı artırılır.
Tüplerin bağlanması (tübal ligasyon) sonrası çocuk istemi gelişen kadınlarda da laparoskopik tubal re-anastomoz (tüplerin yeniden birleştirilmesi) işlemiyle %60’a varan oranlarda gebelik elde edilebilmektedir. Uygun vakalarda bu yöntem, tüp bebek tedavisinden önce düşünülmelidir.
Dış Gebelik Operasyonları
Dış gebelik (ektopik gebelik) normalde rahim içinde gelişmesi gereken gebelik dokusunun tüplerde tutunmasıdır. Laparoskopi ile gebelik materyali çıkartılabilir. Bazı durumlarda tüp tamamen alınır (salpenjektomi), bazı durumlarda ise tüp korunarak sadece gebelik dokusu temizlenir (salpingotomi). Bu sayede sonraki gebelikler için tüp fonksiyonu korunabilir.
Over Cerrahisi (Yumurtalık Ameliyatları)
Yumurtalık kistleri, çikolata kistleri (endometrioma), seröz veya dermoid kistler laparoskopiyle alınabilir. Kapalı yöntemle yapılan yumurtalık cerrahisi hem daha hassas hem de iyileşmesi kolaydır. Özellikle endometriozis (rahim iç dokusunun karın içinde yerleşmesi) tedavisinde laparoskopik cerrahi başarı oranını artırır ve karın içi yapışıklık riskini azaltır.
Miyom Tedavisi
Miyomlar, rahim kas tabakasından gelişen iyi huylu kitlelerdir. Özellikle rahim iç boşluğuna uzanan (submüköz) miyomlar aşırı kanama, kansızlık ve kısırlık gibi sorunlara yol açabilir. Laparoskopik miyomektomi yöntemiyle miyomlar büyük kesi açılmadan çıkarılır. Bu yöntem hızlı iyileşme, az ağrı ve daha iyi kozmetik sonuç sağlar. Daha büyük miyomlarda veya zor yerleşimli miyomlarda robotik cerrahi (da Vinci robotik sistem) tercih edilebilir. Robotik cerrahi, cerrahın el hareketlerini taklit eden robot kollar sayesinde dikiş atmayı kolaylaştırır ve operasyonu daha hassas hale getirir.
Minimal İnvazif Cerrahi Kimlere Uygundur?
Minimal invazif cerrahi hemen her yaş grubuna uygulanabilir. Ancak cerrahın deneyimi, hastanın genel sağlık durumu, daha önce geçirdiği operasyonlar gibi faktörler detaylı değerlendirilmelidir. Özellikle obez hastalar veya karın içi yapışıklık riski yüksek olan hastalar için robotik cerrahi önemli avantaj sağlar.