Preeklampsi Nedir?
Preeklampsi (Gebelik Toksemisi) yalnızca gebelikte ve bazen doğum sonrası ilk günlerde (ilk 48 saatte) ortaya çıkan, bebeğin eşinde kanlanma bozukluğu sonucu gelişen ve hem anneyi hem de doğmamış bebeği etkileyen ciddi bir rahatsızlıktır. Tüm gebeliklerin %5–8’inde görülür.
Genellikle gebeliğin 20. haftasından sonra başlar ve çoğu zaman 37. haftadan sonra belirginleşir. Hastalık yavaş veya hızlı ilerleyebilir, hafiften şiddetliye kadar farklı derecelerde seyredebilir.
Risk faktörleri:
- İlk gebelik
- Anne veya kız kardeşte preeklampsi öyküsü
- 20 yaş altı veya 40 yaş üstü gebelik
- Çoğul gebelik
- Gebelik öncesi hipertansiyon veya böbrek hastalığı
- Kilolu anne adayları
Preeklampsiye yol açan mekanizmalar halen net olarak bilinmemektedir ve tüm dünyada anne-bebek hastalık ve ölüm nedenlerinin başında gelir. Tek etkili tedavisi doğumdur.
Belirtileri
Preeklampsinin klasik üçlemesi:
- Yüksek kan basıncı (tansiyon)
- Ödem (şişme)
- İdrarda protein kaçağı
Kan basıncı genellikle 140/90 mmHg’nın üzerindedir. Tek başına tansiyon yüksekliği tanı için yeterli değildir.
Normalde gebelikte görülen hafif ödemden farklı olarak preeklampside:
- Şişlik istirahatle azalmaz.
- Özellikle yüzde ve ellerde belirgindir.
- Hızlı kilo artışı eşlik edebilir.
İdrarda normalde bulunabilen az miktarda protein preeklampside belirgin şekilde artar.
Etkileri
Preeklampsi, annenin damarlarında yaygın bir daralmaya (vazokonstrüksiyon) neden olur:
- Kan basıncı yükselir.
- Karaciğer, böbrek, beyin ve rahime giden kan azalır.
- Fetüse giden kan akımının azalması:
- Gelişme geriliği
- Amniyon sıvısında azalma
- Plasentanın erken ayrılması riskini artırır.
Anne damarlarındaki değişiklikler:
- Ödem oluşumu (kılcal damarlardan sıvı kaçışı)
- Protein kaybı (böbreklerden idrara geçiş) ile karakterizedir.
Nadiren, hastalarda eklamsi adı verilen nöbetler gelişebilir. Eklamptik nöbetler ciddi tehlike oluşturur ve genellikle:
- Şiddetli baş ağrısı
- Görme bozuklukları
- Üst karın ağrısı
gibi belirtiler öncül olur. Bu durumlarda magnezyum tedavisi uygulanır.
Vakaların %20’sinde HELLP Sendromu gelişir:
- Hemoliz (alyuvar parçalanması)
- Karaciğer enzimlerinde yükselme
- Trombosit düşüklüğü ile seyreder.
Tanı ve Tedavi
Preeklampsinin erken döneminde belirgin şikâyet olmayabilir. Ödem ve kilo artışı normal gebelik belirtileriyle karışabilir. Bu yüzden tanı genellikle rutin gebelik kontrollerinde konur.
Tanıda önemli noktalar:
- Kan basıncının belli aralıklarla yüksek ölçülmesi
- 24 saatlik idrar toplanarak protein miktarının değerlendirilmesi
- Kan testleri ve fetal gelişimin ultrasonografi/NST ile izlenmesi
Hafif preeklampsi:
- 37. hafta ve sonrası: Doğum başlatılır (suni sancı).
- Normal doğum mümkün değilse sezaryen planlanır.
- hafta altı:
- Anne ve bebek stabil ise gebelik yakın takip altında devam ettirilir.
- Anneye:
- Sol yana yatma
- Bebek hareketlerini dikkatle izleme
- Sık kontrole gelme
önerilir.
Ciddi preeklampsi:
- Anne hastanede takip edilir.
- Magnezyum ve antihipertansif tedavi başlanır.
- 34. hafta ve sonrası: Doğum planlanır.
- 34. haftadan önce: Kortikosteroid iğne yapılarak akciğer gelişimi desteklenir, mümkünse gebelik sürdürülür.
Preeklampsinin kötüleşmesi, eklampsi nöbeti veya HELLP gelişmesi halinde doğum acilen başlatılır.
Korunma Yöntemi
Preeklampsiyi kesin olarak önleyecek bir yöntem bulunmamaktadır.
Düşük doz aspirin, E ve C vitamini, kalsiyum gibi önleyici yaklaşımların etkinliği netleşmemiştir.
En önemli korunma:
- Düzenli gebelik kontrollerini aksatmamak
- Preeklampsi belirtilerini anne adayının bilmesi ve en kısa sürede hekime başvurması
Her vizitte gerekli değerlendirmeler yapılır ve riskler erken dönemde saptanarak uygun tedavi planlanır.